Suç ve Ceza'nın Felsefesi

Raskolnikov maddi sıkıntılar nedeniyle okulunu yarım bırakmış bir hukuk öğrencisidir. Annesi ve ablasıyla sürekli mektuplaşan Raskolnikov ailesinin ciddi maddi sıkıntı çektiğini öğrenir. Ablası sırf bu nedenle sevmediği zengin bir adamla evlendirilecektir. Buna bir çözüm bulan Raskolnikov çok düşündükten sonra apartmanında ki tefeci kadını öldürmeye karar verir. Sevilmeyen ve kötü bir kadındır. Ölse insanlar için kötü ne olabilir ki. Aksine insanlığa fayda sağlamış olacaktır. Bu düşüncelerini yayınladığı bir makalede de anlatmıştır. İnsanları sıradan olanlar ve olağanüstü olanlar diye ikiye ayırır. Sıradan insanlar tefeci kadın gibi hayata boyun eğen ve kurallara uyan insanlardır. Olağanüstü insanlar ise boyun eğmeyen, kendi kurallarını koyan ve suç işleyen insanlardır. Raskolnikov kendisini de olağanüstü insanlar kategorisine koyar. Bu nedenle tefeci kadını planlarını yaptıktan sonra baltayla öldürür. Ama sonra olaylar hiç istediği gibi gitmez. Pişmanlık duymaya başlamaktadır. Merhamet duygusu açığa çıkar ve bu duygulara karşı gelmenin ciddi sorunlar ortaya çıkardığını farkeder. Sayfalarca yazmış olduğu sıradan insan makalesi kendi yaptığı pratiğinde fena halde patlar. Buradan da anlamış oluyoruz ki Raskolnikov'un cinayeti işlemesinde ki asıl sebep para değil kendine olağanüstü bir insan olduğunu göstermektir. Panik olup vicdan azabı çeker ama onu asıl üzen olağanüstü bir insan olmamasıdır. Raskolnikov en sonunda patlak verip suçunu itiraf edecektir. İtiraf etmesine yardımcı olan kişi annesi veya dostu değil aşık olduğu Sonya adında kötü yola düşmüş bir kızdır. Dostoyevski bu kitapta insanların tabiat arayışını ve sahip oldukları tabiatı reddetmenin ne gibi büyük sorunlara yol açtığını göstermektedir. Hayatımızın büyük bir kısmını olmak istediğimiz kişi ve olduğumuz kişi arasında verdiğimiz mücadele ile geçiririz.