top of page

Diojen ve Stoa Felsefesi

  • Yazarın fotoğrafı: Sıla
    Sıla
  • 26 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 31 Ara 2023

Stoacılık ilk başta kurucusu Kıbrıslı Zenon'dan dolayı 'Zenonizm' olarak tanındı.


Stoacılar için insanın temel amacı mutluluktur. Mutluluğa ulaşmak içinse doğaya uygun yaşamak gerekir. Dolayısıyla doğaya uygun yaşamayı felsefi olarak benimsemişler ve dünya vatandaşlığını savunmuşlardır. "Mutluluk, dış koşullara bağlı olmamalıdır" önermesini dile getirmişlerdir.


Stoacılık Helenistik dönemde ortaya çıktı. Bu dönemde düşünme eylemi sadece kişiyle sınırlı değil tüm toplumu ilgilendiren bir meseleydi ve o dönemin filozofları düşüncelerini ağırlıkla ideal bir toplumun nasıl olması gerektiği üzerine yoğunlaştırdılar. Stoacılar ise mutluluğu toplumsal düzende değil kişinin iç dünyasında aramaya çabaladılar. Stoa felsefesinin dinamikleri kişinin kendisine yetebilmesi ve bu şekilde erdemli bir hayat sürmesi üzerine inşa edilmiştir.


Stoacıların hocası Diojen'dir . Diyojen, medeniyeti, kültürü reddetmiş ve medeniyet içerisinde medeniyetten uzak bir şekilde yaşamaya çalışmıştır. Doğa ve kozmos ile uyumlu yaşamayı savunur. Babası ile Sinop'ta yaşayan Diojen çocukluğunda yoksulluk içinde yaşayıp , dilencilik yapmıştır. Diojen sürgün edilen babası nedeniyle Atina'ya gitmiştir. Atina'da tanıştığı Sinizm öğretisinin kurucusu Antisthenes kendi felsefe ve öğretisini Diyojen'e öğretmiştir . Sokrates’in ölümünden sonra kendi okulunun başına geçip gerçek erdemin kişinin kendine egemen olmasına, tutkularından ve öbür insanlara bağımlılıktan kurtulmasına dayanan kinik felsefesinin kurucularından olmuştur. Bir küpün içerisinde yaşadığı söylenir.

"Ünlü imparator Büyük İskender olmasaydım 'Diyojen' olmak isterdim" demiştir.

Fakat Diojen her ne kadar insanın yalnız kalıp kendisini sorgulamasını, toplumun kuralları ve gelenklerinde akıp gitmemesini isteyip ,parayı reddetse de o zamanların çoğu filozofu gibi tanınan ve şöhret sahibi birisidir. Bazı noktalarda kendi felsefesine ters düştüğünü düşünüyorum. Hatta Antisthenes'tan ders almasının bir sebebi de artık fakir olmak istememesidir. . Buna rağmen kendisinden sonra ki filozoflara ilham olmuş , önemli bir filozoftur. Stoacılar her ne kadar Diojen gibi kültürü, yemekleri reddetmese de temellerinde Diojen'i örnek almışlardır.


Diogenes Laertios şöyle demiştir: “Stoalılar mantık eğitiminin zorunlu olduğunu ileri sürerler. Çünkü mantık diğer erdemleri tek tek içine alan bir erdemdir. Mantık bilmeyen bir insan yanlış çıkarımlardan kaçınamaz. Mantık, bilge bir insana doğruyu yanlıştan ayırt etme özelliği kazandırır.


Stoacılar için tanrısal olan Kozmos'dur. Kozmos uyum içinde, adil ve güzeldir. Bizler kozmosun parçası ve üyesiyiz. Biz yaratmadık.


Epiktetos ahlak konusunun üzerinde eski Stoacılardan daha çok durmuştur. Fikirlerini tekrar tekrar Sokrates'e atfederek amacımızın kendi hayatlarımızın efendisi olmak olduğunu savunur.


Stoacılıkta ahlak basittir. Adil olan dünya düzenine uyandır. Ahlakta uyumlu olan hukukta ve siyasette de uyumlu olur.

Platonda adil devlet , varlıklar hiyeraşisinin doğal düzeni ile uyumlu olandır. Örneğin hayatını bilgelikle, filozof olarak geçiren biri en üstte , koruyucular (askerler) ortada , köleler ve zanaatkarlar ise en alttadır. Baş (akıl) en üstte , kalp (cesaret) ortada , şehvete dayalı kötü arzular ise en alttadır. Adil olan ,dünyanın düzeniyle uyumlu olmaktır. Demokratik değillerdir.


Gelecek zamanın rivayeti, bağlanmamak ve geçicilik. Stoacılıkta, Budizme benzer görüşler vardır. İki görüşte "Bir canlı dünyaya geldiğinde, artık ölmek için geç değildir", çocuğunuzu öperken her an ölebileceğini kabullenmelisiniz der.


Stoacılık o dönemde Hristiyanlık ile biter çünkü Hristiyanlık felsefeyi zindana atar. Hristiyanlar Stoacılara ölüm ile ilgili soru sormalarına izin vermemiştir.

ree

 
 
 

Yorumlar


Yazı: Blog2 Post
  • Instagram
bottom of page